Tevhid Kitap
Kategori :

Cezaevinden Sorular

Açıklama :

 

Toplumsal cinnet olayları, kadın cinayetleri, siyanür vakaları ve ölümlerin artmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusuna Halis Hoca (Ebu Hanzala) sesli makalede cevap veriyor.

Diğer sosyal medya hesaplarımızdan yayınlamadığımız özel paylaşımlarımızdan güncel olarak haberdar olmak için linke tıklayarak WhatsApp hattımıza abone olabilirsiniz; https://bit.ly/2xHiHzN

Toplumsal cinnet olayları, cinnet geçirme hali, siyanürle ölümler, kadın cinayetleri, şüpheli ölümler vb. güncel meseleler ile ilgili bir çok sebep zikredilebilir. Ben, bu sebeplerden önemli bulduklarımı üç başlık altında sizlerle paylaşmak istiyorum:

a. Şer'i Sebepler Hiç şüphesiz toplum olarak yaşadığımız toplumsal cinnet olaylarının ilk sebebi; Allah'ın dininden uzaklaşmamız, yeryüzünü zulüm ve fesatla kirletmemizdir.

"İnsanların elleriyle kazandıkları (günahlar) sebebiyle karada ve denizde bozgunculuk baş gösterdi. Belki (İslam'a) dönerler diye (Allah) yaptıklarının (cezasının) bir kısmını onlara tattırmaktadır." (30/Rûm, 41)

Ayetin tefsir sadedinde şu nebevi beyanı zikredebiliriz:

Abdullah b. Ömer (ra), şöyle demiştir: "Resûlullah bir sefer bize yönelerek şöyle buyurdu: 'Ey Muhacirler topluluğu, beş şey vardır ki onlarla imtihan olunduğunuzda (hiçbir şey kalmaz her şey bitmiş olur) sizlerin o döneme erişmesinden Allah'a sığınırım. Onlar şunlardır: Bir toplumda fuhuş o kadar ileri gidecek ki gözler önünde yapılmaya başlanacaktır. Taun hastalığı ve önceki toplumlarda görülmeyen hastalıklar yaygınlaşacaktır. Ölçü ve tartıya riayet etmeyen her toplum kıtlık, geçim sıkıntısı ve başlarındaki idarecilerin, zulmüyle cezalandırılırlar. Mallarının zekâtını vermeyen her topluma yağmur gönderilmez, hayvanlar olmasa onlara yağmur da yağdırılmaz. Allah ve Resûlü'ne verdikleri sözü tutmayıp ahdini bozanların başına, Allah kendilerinden olmayan kimseleri musallat eder ve o düşmanlar, onların elindekilerin bir kısmını alırlar ve devlet yetkilileri Allah'ın Kitabı ile hükmetmeyip Allah'ın indirdiklerinden işlerine geleni seçip onları uyguladıklarında Allah onları kendi içlerinde sıkıntıya sokup fitne ve anarşi ile azaplandırır." (İbni Mace, 4019)

Nebevi beyanın son cümlesi, konumuza ışık tutmaktadır. Buna göre Allah'ın (cc) Kitabı'nı terkeden yöneticiler, toplumsal cinnetin başat sebebidir. Vahiyle hükmü terkin cezası, toplumun bir kesiminin diğer kesimine musallat olması ve birbirlerine acı çektirmeleridir. Bugün erkek kadına kadın erkeğe, ebeveyn çocuğuna çocuk ebeveynine musallat olmuşsa; bu, ilahî bir cezadır.

b. Toplumsal Sebepler:
Bir toplumu anlamanın/çözümlemenin yolu, beş noktadan toplumu gözlemek ve toplumsal cinnet olaylarını bu 5 unsur ile değerlendirmek gereklidir:
1. Din anlayışı
2. Eğitim/Okul
 3. Medya
4. Örf/gelenek/değerler
5. Siyaset

c. Bireysel Sebepler:
İnsan önce tevhidi, sonra ahlakı ve şimdi de kendini yitirdi. Tevhidi yitiren insan fıtratında hissettiği boşluğu yeni putlarla doldurdu. Dijital devrimle beraber kendini kaybetti. Zaman, mekân ve gerçeklik algısı kayboldu. İnsanı biyolojik-fizikî anlamda insan yapan zemin ayağının altından kaydı.

Ez-Cümle:
Toplumsal cinnet olaylarını vareden şer'i sebepler (şirk ve masiyet) sonlanmadan; toplum tevhid ve adaletle ıslah olmadan (vahye dayalı şer'i bir sistem) barış ve huzur, tatlı bir hülya olarak kalacaktır. Ebeveyn çocuklarından çocuk ebeveyninden, kadın kocasından koca hanımından korku içinde yaşayacaktır.

Bugün olduğu gibi şiddet/cinnet gündelik hayatın bir parçası olacak; yaşanan ölümler birer istatistik olmanın ötesine geçmeyecektir...

Medyanın kadına şiddet olayını gündeme getirmesi ne insani ne de ahlakidir. Konu içinde de değindiğimiz gibi bu toplumsal yarayı oluşturan ve sürekli kanatan medyadır! Medyanın bu sorunu timsah gözyaşlarıyla gündemde tutması, küresel tuğyanın hedefi olan aile kurumunu ortadan kaldırmak ve bireyi ailesiz/korumasız bırakmak içindir.

Aile, bu hedefin önündeki en büyük engellerden biridir. Bu sebeple elindeki tüm imkânları aile kurumunu ortadan kaldırmaya teksif etmiştir. Bugünlerde çokça konuşulan cinsiyet eşitliği, kadın hakları, kadın hareketleri, kadın özgürlüğü… tamamı aileyi hedef alan ve kadını aileden, annelikten, evlilik düşüncesinden koparma operasyonlarıdır.

Cezaevinde olan Halis Hoca'mıza (Ebu Hanzala) soru sormak için videonun yorum kısmına yazabilir veyahut kendisine doğrudan mektup gönderebilirsiniz.

İletişim/Mail adresi: [email protected]
Ebu Hanzala Hoca'mızın mektup adresi: "Halis Bayancuk - Silivri Kapalı Cezaevi (9 No'lu) - Silivri / İSTANBUL"

Yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
19:37
0:33
21:14
01.32
Cezaevinden Sorular
698 views   2020-06-18
05.15
21:14
23:22
Cezaevinden Sorular
2830 views   2020-08-25
31:08
Cezaevinden Sorular
653 views   2020-08-25
18:06
25:45
15:03
Cezaevinden Sorular
1723 views   2020-11-16
32:04