Sosyal medyada günlük hayatla ilgili sürekli paylaşımda bulunulması sakıncalı mıdır? sorusuna Halis Hoca (Ebu Hanzala) sesli makalede cevap veriyor.
Diğer sosyal medya hesaplarımızdan yayınlamadığımız özel paylaşımlarımızdan güncel olarak haberdar olmak için linke tıklayarak WhatsApp hattımıza abone olabilirsiniz; https://bit.ly/2xHiHzN
Soru:
Hocam! Yenilen yiyeceklerin, bulunulan mekânların veya satın alınan bir metanın sosyal medyadan paylaşılması şer'an ve edeben sakıncalı mıdır?
Kulluk anlayışımızın belirginleşmesi için, tevhid anlayışının özünü oluşturan ayetlerden birini hatırlayalım:
"De ki: 'Şüphesiz ki Rabbim, beni dosdoğru yola iletti. Dimdik/güçlü ve hanif olan İbrahim'in dinine. O, müşriklerden değildi.' De ki: 'Şüphesiz ki benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. O'nun hiçbir ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben Müslimlerin/şirki terk ederek tevhidle Allah'a yönelen kulların ilkiyim.' " (6/En'âm, 161-163)
Bizim bedenî ibadetlerimiz (namaz), mali ibadetlerimiz (kurban) hayatımız ve ölümümüz (arasındaki her şey), âlemlerin Rabbi olan Allah'adır. Bir bütün olarak hayatımız/varlığımız O'na (cc) aittir; hiç bir ortağı olmamak üzere O'nun dinine/otoritesine teslim olmak zorundadır.
Sosyal medya/Sanal âlemde hayatımızın bir parçasıdır ve orada bulunduğumuz her an kuluz; şer'i ve edebi ölçülere riayet etmek durumundayız. Aksi hâlde sanal alem-gerçek hayat arasındaki bağı kaybedersek, bir önceki bölümde anlattığımız gibi, biz sosyal medyayı değil sosyal medya bizi kullanmış olur.
Bu noktada ölçümüz şudur: Sosyal medya/Sanal alemdeki davranış ve sözlerimizle gerçek hayattaki söz ve davranışlarımız arasında fark olmamalıdır. Şayet Müslim bir ortamda söyleyemeyeceğimiz bir sözü sosyal medyada söylüyorsak, kardeşlerimiz arasında yapamayacağımız bir davranışı sosyal medyada yapıyorsak… modern cahiliyenin tesiri altındayız demektir. Bu durumda sosyal medyanın bizim için bir afet olduğunu bilmek, dinimizin selameti için sosyal medya kullanımını kısıtlamak zorundayız.
Bir örnek üzerinden hasbihâlimizi sürdürelim: Bizim pazar seminerlerimizi düşünün… Yüzlerce kişinin bulunduğu ortama bir Müslim girsin ve tek tek insanlara uğrasın. Elinde bir tabak, içinde de yemek olsun. "Biliyor musun, ben X restorandan yemek sipariş ettim, onu yiyorum."desin. Ya da yeni satın aldığı bir saati göstersin ve saat hakkında bilgi versin… Ne düşünürüz? Ben düşüncelerimi kendime saklamak istiyorum! Zannımca en iyi düşünenimiz aklında bir sorun olduğunu veya görgüsüz bir insan olduğunu düşünür.
Sosyal medyada yediğini, içtiğini, ev hâlini veya satın aldığı bir eşyayı yayınlayan, sürekli fotoğraf paylaşma ihtiyacı hisseden ne yapmaktadır? Yukarıda zikrettiğim örneği düşünürseniz, aslında pek de farklı bir şey yapmamış olmaktadır. Kendisini gören insanlara tek tek veya topluca gösteriş yapmakta, görgüsüzce davranmaktadır. Peki, gerçek hayatta kimsenin yapmayacağı bu görgüsüzlük sanal alemde niye normal karşılanmaktadır? Çünkü sanal âlem/sosyal medya modern cahiliyenin gösteri sirkidir. Çoğu insan aynı anda hem sahnede hem izleyiciler arasındadır. Normal hayatta yapılması mümkün olmayan hareketler gösteri sirkinde normalleşmekte, insanlar eğlenmek için suç ortaklığı yapmaktadır.
Yapmayalım! Reddetmekle mükellef olduğumuz cahiliyenin bir parçası olmayalım… Onları Allah'a davet etmek için girdiğimiz bu sirkte, kendimizi kaybedip sirk sahnesinde şaklabanlık yapanlara dönüşmeyelim… Birbirimize çokça hakkı ve sabrı tavsiye edelim… Her şeyi önüne katan ve hurdalaştıran bir kasırgada savrulmamak için birbirimizin elinden tutalım. Neyi, niçin kullandığımızı unutmayalım… Allah'a kul olduğumuzu, Tevhid ve Sünnet davasına gönül verdiğimizi ve bir mücadele içinde olduğumuzu hatırda tutalım. Bir Müslim'e ve dava insanına yakışır şekilde davranalım.
Rabbim beni ve sizleri cahiliyenin, nefislerimizin, insi ve cinni şeytanların şerrinden korusun.
Cezaevinde olan Halis Hoca'mıza (Ebu Hanzala) soru sormak için videonun yorum kısmına yazabilir veyahut kendisine doğrudan mektup gönderebilirsiniz.
İletişim/Mail adresi: [email protected]
Ebu Hanzala Hoca'mızın mektup adresi: "Halis Bayancuk - Silivri Kapalı Cezaevi (9 No'lu) - Silivri / İSTANBUL"
Sosyal medyada günlük hayatla ilgili sürekli paylaşımda bulunulması sakıncalı mıdır? başlıklı yazıyı Tevhid Dergisi’nden okumak için tıklayınız: https://bit.ly/2XGiskB
Küfrün Karanlıklarından, Vahyin Aydınlığına…