Halis Hoca (Ebu Hanzala)
Allah'ın kafirleri hidayete erdirmemesini nasıl anlamalıyız?
Allah, kimi hidayet etmek isterse onun İslam’ı (kabul etmesi) için göğsünü genişletir. Kimi de saptırmak isterse gökyüzüne yükseliyormuş gibi göğsünü dar ve sıkıntılı yapar. Böylece Allah, iman etmeyenleri pisliğe mahkûm eder. (6/Enam, 125)
Ebu Cehil itikadına göre Allah dileseydi biz de iman eder şirk koşmazdık demesi gibi bugün de insanlar aynı lafzı kullanmaktadır ve kafirlerin hidayet edilemeyeceği görüşünü öne çıkarmaya çalışmaktadırlar. Allah (cc) bu kişilerin yalancı olduklarını söylemekte ve şöyle buyurmaktadır:
Allah’a şirk koşanlar diyecekler ki: “Şayet Allah dileseydi biz ve babalarımız şirk koşmaz ve hiçbir şeyi haram saymazdık.” Onlardan önce (yaşamış müşrikler de) azabımızı tadıncaya kadar aynı şekilde yalanladılar. De ki: “Sizin yanınızda bize çıkarabileceğiniz bir ilim var mı? Siz sadece zanna uyuyor ve yalnızca tahminle iş yapıyorsunuz.”
Madem Allah'ın her şeyi yapabiliyor olmasını sebepleri terk etmeye bir delil olarak sunuyorsunuz o zaman çalışmayın, evlenmeyin hiçbir şey yapmayın. Müşrikler bunları yapıp kendilerine ağır gelen şeyi terk ettikleri için yalan söyledikleri ortaya çıkmaktadır.
Tevhid daveti müşriklere çok ağır gelir. Bundan kurtulmak için Allah böyle takdir etti derler:
"Müşrikleri kendisine davet ettiğin (tevhid) onlara ağır geldi. Allah dilediği kulunu (tevhid ve ayrılıksız din için) seçer ve O’na yönelenleri hidayete erdirir." (42/Şura, 13)