Kişinin haram yolla kazandığı para başkasına helal olur mu? fıkıh sorusuna Halis Hoca (Ebu Hanzala) cevap veriyor.
Diğer sosyal medya hesaplarımızdan yayınlamadığımız özel paylaşımlarımızdan güncel olarak haberdar olmak için linke tıklayarak WhatsApp hattımıza abone olabilirsiniz; https://bit.ly/2xHiHzN
Soru:
“Biz babaannem ile geldik. Babaannemin bankada birikmiş parası var. Bankadaki parama faiz işlese gelen parayı ihtiyacı olana verebilir miyiz? O para ile yardım olur mu?”
Cevap:
Bir Müslümanın parasını bankalara yatırması ihtiyaç hali dışında caiz değildir. Paranın çalınma korkusu olabilir, paranın saklanabileceği mümkün bir yer olmayabilir. Şeriatte insanın malını koruduğu için kişi o zaman parasını bankaya yatırabilir. Kasa gibi koruma amaçlı alimler buna cevaz vermişlerdir.
Lakin bunun da kesin kaydı faizli bir hesaba parayı yatırmamasıdır. Ne olursa olsun, kişi parasını faizli bir hesaba yatırırsa Allah'a ve Resulü'ne harp ilan etmiş olur.
Allah (cc) ayeti kerime şu şekilde söylemektedir:
Faiz yiyenler, şeytanın dokunduğu (cin çarpmış) kimse gibi (kabirlerinden) kalkarlar. (Bu ceza:) “Alışveriş de faiz gibidir.” demeleri nedeniyledir. Oysa Allah alışverişi helal, faizi ise haram kılmıştır. Kendisine Rabbinin (faize dair) öğüdü gelip de bu işe son verenin, (faizi bıraktıktan sonra) geriye kalan malı/önceki kazançları onundur. Ve onun durumu (hakkında verilecek hüküm) Allah’adır. Kim de faizli işleme geri dönerse bunlar ateşin ehlidir ve orada ebedî kalacaklardır. (2/Bakara, 275)
İnfak ayetlerinin ardından faiz konusuna geçilmesi önemli bir meseledir. Zira, İslam ekonomisi emek, ticaret, meşru rekabet, şahsi mülkiyet, zekât ve infakla temsil edilen yardımlaşma üzerine kuruludur. Allah’a (cc) kafa tutan küfür ve tuğyan ekonomisi ise; bencillik, zayıf olanı ezme, malın tekelleşmesi, karaborsacılık ve tüm bunların sembolü olan faiz üzerine kuruludur.
Allah, faizin bereketini siler, sadakaları ise artırır. Allah, (faizi alışveriş gibi helal sayan) kâfiri ve (faizle muamele eden) günahkârları sevmez. (2/Bakara, 276)
Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve şayet müminlerseniz faizi terk edin. (2/Bakara, 278)
Şayet (faizli işlemleri) bırakmadıysanız (o hâlde) Allah’a ve Resûlü’ne savaş ilan edin! Şayet tevbe ederseniz mallarınızın (faiz bulaşmamış) ana sermayesi size aittir. Zulmetmez ve zulme de uğramazsınız. (2/Bakara, 279)
Bir müslüman asla parasını faizli bir hesaba yatıramaz.
Diyelim önceden olmuş bir olay olabilir. Farkında olmadan banka bir şeyler vermiş olabilir, üzerine koymuş olabilir. Bu tip paralara ne yapıyoruz. Ana paraları alıyoruz. Arta kalmış olan faizli parayı bir şahsa değil, müslümanların umumu için kullanılan bir yere veriyoruz. Bir vakıf, dernek, cemaat, medrese olabilir. Bütün ümmetin faydasına iş yapan bir yapı vardır bunlara verirsin o parayı.
Müslümanların genel parası için bu para temizlenir. Ondan sonra insanlığa beytül mal olarak geri döner. Bu şekilde yapacağız ana paramızı aldıktan sonra.
Küfrün Karanlıklarından, Vahyin Aydınlığına…