Sürekli zulmeden arkadaşlara karşı tavrım nasıl olmalıdır? Halis Hoca (Ebu Hanzala)

767

2020-02-18

Kategori :

Açıklama :

Sürekli zulmeden arkadaşlara karşı tavrım nasıl olmalıdır? Halis Hoca (Ebu Hanzala)

Diğer sosyal medya hesaplarımızdan yayınlamadığımız özel paylaşımlarımızdan güncel olarak haberdar olmak için linke tıklayarak WhatsApp hattımıza abone olabilirsiniz; https://bit.ly/2xHiHzN

Soru:
Sessiz okunması gereken bir soru olduğundan Halis Hocamız soru içeriğini okuyor. “Bir adam ile arkadaşlık yaptığımızı düşünelim. Arkadaş lık yaptığım kişi sürekli bana zulmediyor. Hakkımda yalan söylüyor, arkamdan konuşuyor, benim hakkımda gıybet yapıyor ve ben de bundan çok rahatsızım. Aşırı derecede bu durumdan rahatsız oluyorum ve bir noktadan sonra da artık kalbimde o kardeşe kardeşe karşı buğz, kin, nefret oluşuyor. Hatta biri onun hakkında konuştuğunda ben de atlıyorum hemen. Çünkü onunla ilgili artık o kadar dolmuşum ki onunla ilgili olan her kötülüğe ben de atlıyorum. Bu durumda ne yapmak lazım”

Cevap:
Bu tip bir durumda öylesi insanlardan uzaklaşıp, böylesi insanlarla alakalı bütün bağı ve alakayı kesmek gerekir. Eğer benim biri ile olan arkadaşlığım beni Allah’tan uzaklaştırıyorsa benim o arkadaşlığım Allah’ın razı olduğu bir arkadaşlık değildir.

Herkes kendine şu soruyu soracak. Yani bu kardeşimizin arkadaşları bu kardeşimizi çok rahatsız etmişler. O da çok bunalmış bu durumdan ben ne yapmalıyım? Diyor.

Terk et onları. Umulur ki Allah sana daha hayırlı bir ortam nasip eder. Şart mıdır? Mecbur musun o insanlara arkadaşlık yapmaya?

Peygamber (sav) buyuruyor ki: “Herkes kendi kardeşinin dini üzeredir ve her insan kimi arkadaş edindiğine baksın.” (Ebu Davud, Tirmizi)

Bu Allah Rasulü’nün emridir. Bir bak bakalım beraber oturduğun beraber gezdiğin arkadaşlarının senin dinine bir faydası var mı? Yoksa senin dinine zarar mı veriyor? Önemli mi bu?

Önemli. Çünkü Allah (cc) kıyamet gününde insanları iki zümreye ayıracak. Arkadaşlar o gün düşman olacaklar birbirlerine. Bir grup birbirine düşman olacak.

Furkan suresinde Allah (cc) bu durumu resmediyor:
O gün gerçek hâkimiyet/egemenlik Rahmân’a aittir. Ve o, kâfirler için çok zor bir gündür. O gün zalim ellerini ısırır ve der ki: “Keşke Resûl ile beraber bir yol edinseymişim (ona tabi olsaymışım)! Eyvahlar olsun! Vay başıma gelene! Keşke falancayı dost edinmeseymişim. Andolsun ki o, zikir/Kur’ân bana geldikten sonra beni ondan saptırdı. Şeytan, (önce vaadlerde bulunan sonra da) insanı yardımsız yarı yolda bırakandır.” (25/Furkan, 26-29)

Bu durumdan müstesna olanlar ise muttakilerdir. Arkadaşları birbirine fayda sağlayan, arkadaşlıkları birbirlerinin derecesini yükseltenler müstesnadır.

Ama biri senin gıybetin, yapıyor o senin gıybetini yapıyor. O sen ile dalga geçiyor sen onunla dalga geçiyorsun. Böyle bir adam senin için ateştir. Allah’tan kork ve böylesi insanlardan uzaklaş. Allah’tan sana daha salih, daha hayırlı arkadaşlar ihsan etmesini iste.

Küfrün Karanlıklarından, Vahyin Aydınlığına…

Yorumlar

Yorum yapabilmek için üye olmalısınız.