İsraf hakkında nasihat eder misiniz? Halis Hoca (Ebu Hanzala)
Diğer sosyal medya hesaplarımızdan yayınlamadığımız özel paylaşımlarımızdan güncel olarak haberdar olmak için linke tıklayarak WhatsApp hattımıza abone olabilirsiniz;
https://bit.ly/2xHiHzN
Soru:
Bizim ablaların bazılarının durumu el verdiği için çok israf ediyorlar. Bu yüzden çocuklar hiç yokluk bilmiyorlar. Bunun için bizlere israf hakkında nasihat eder misiniz?
Cevap:
Allah (cc) diyor ki ablalar Peygamberimize (sav) tabi peygamberimizin şahsında hepimize söylüyor bunu.
“... Malı saçıp savurma. Çünkü) saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleridirler. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür. (17/İsrâ, 26-27)
İsraf ahlakına sahip olan insan kendi çocuklarına kötü örnek olmaktan önce, kendisi kendi dinini tehlikeye atmıştır. Allah’ın (cc) hiç hoşnut olmadığı ve şeytanların kardeşleridir dediği amelleri yapmıştır. Allah (cc) yememizi içmemizi bize mübah kılmıştır ama bunu bir kayıtla kayıtlamıştır.
“… Ve yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz. (7/A'râf, 31)“
Onun için Müslüman bilmelidir ki israf büyük günahlardandır ve ahirette cezalandırmayı gerektirecek günahlardandır. Bunu için Allah’tan (cc) korkmak gerekir.
Bir ikinci mesele ise Müslüman bir anne baba sadece kendisinden değil aynı zamanda ona bakarak onu görerek yetişen çocuklarından da mükelleftir. Yani ben bir anne-baba olarak israf ahlakına sahipsem bu benim günahımdır, bir de çocuklarım bana bakarak müsrif olacak ise ben öldükten sonra onların yaptıkları bütün israfların günahı bana yazılacaktır.
Bundan dolayı ablalar yeryüzüne şöyle bir bakın. Küfür ve dünyaya egemen olan güçler insanları ifsad ederken kullandıkları yöntemlerden bir tanesi tüketim kültürüdür. Yani ihtiyaç olmamasına rağmen insanın kendi kafasından ihtiyaç üretmesi, sonra o ihtiyacı gidip bir değil, iki değil, üç değil, fazla fazla alması. Sonra da bu aldığını tam kullanmadan hakkını vermeden onun ihtiyaç olmaktan çıktığına inanması ve onun yerine bir yenisini koyması. Bunu niye yapıyorlar biliyor musunuz ablalar. Çünkü böyle bir insanın Allah’a (cc) hakkıyla kulluk yapamayacağını onlar da biliyorlar.
Kalbi dünyaya bağlı olan dünyanın süsünü ta sonuna kadar yaşamak isteyen insanlar isteseler bile Allah (cc) hakkıyla kulluk yapamazlar. Hani peygamberimizin şu hadisini biliyorsunuz:
Dinarın kulu helak olsun, dirhemin kulu helak olsun, kadifenin kulu helak olsun, bezin, kumaşın, parçanın, ev eşyasının kulu helak olsun diyor Allah Resûlü (sav).
Alemlere rahmet olarak gönderilmiş peygamber, bu insanlara beddua ediyor. Niye belki bu gün dinar yok, dirhem yok, kadife yok ama siz şunu böyle çevire bilirsiniz. Doların kulu helak olsun, euro’nun kulu helak olsun, TL’nin kulu helak olsun elbisenin, kıyafetin, aksesuarın, süsün, ev eşyasının kulu helak olsun. Mobilyanın, yatak odasının, perdenin, halının, kulu helak olsun.
Peki kimdir bunlar?
Elde ettiği zaman mutlu olan, elde etmediği zaman öfkelenendir. Yani müsrif olan tüketim çılgınlığı yaşayan, alışveriş yaptığında uyuşturucu almış gibi rahatlayan, alışverişe çıkmadığı zaman kendine de çocuklarına da, eşine de hayatı zindan eden, bir şeyi gördüğünde beğendiğinde onu elde ettiğinde mutluluk hisseden elde etmediğinde öfkelenen, kızan, öfke nöbetleri kızan insanlar. Niye çünkü bir insan bir şeye bu kadar bağlanmış ise ona kul olmuş demektir.
Allah’tan (cc) korkalım dünya malına meyl edenlerden olmayalım. Dünya malının kendilerini mutlu ettiği, olmadığı zaman öfkelendirmiş olduğu, Allah’ın (cc) kulluğunu bir kenara bırakan dirhemin kulluğunu tercih eden insanlardan olmamaya gayret edelim.
İbnu'l kayyım el-Cevziyye çocuk eğitimi ile ilgili insanlara bir takım bilgiler verirken diyor ki: Anne baba çocuğunu tek bir standart üzerine yetiştirmemelidir. Bazen onun önüne birkaç çeşit yemek koymalıdır. Bazen bir çeşit yemek koymalıdır. Bazen kuru ekmek vermelidir. Bazen yerde yatırmalıdır, bazen yumuşak bir yatakta yatırmalıdır. Bazen çok güzel elbiseler giydirmelidir. Bazen çok kötü elbiseler giydirmelidir. Taki çocuğunun bir standartı olmasın. Yarın öbür gün Allah (cc) ondan bir şey istediği zaman, üç öğün yemek olmadığı için, dolabı elbise ile dolu olmadığı için, belli bir marka arabaya binemediği için, bunları bahane edip Allah’ın (cc) dinine hizmet etmekten Allah’a (cc) kulluk etmekten geri durmasın.
Bugün birçok insana bakın ne için Allah’a hakkıyla kulluk edemiyor. Çünkü bir standart var. O standartı kaybetmemek için belli bir saat çalışması gerekiyor oysa o standartı bir düşürse, daha fazla vakti olacak Allah’a (cc) daha fazla kulluk edecek inşallah. Onun için biz bu konuda dikkatli olmaya çalışalım. Varsa fazlasını paylaşalım.