Hasetçi ve tecessüs yapan insanlara karşı tavrımız nasıl olmalıdır? ahlak sorusuna Halis Hoca (Ebu Hanzala) cevap veriyor.
Diğer sosyal medya hesaplarımızdan yayınlamadığımız özel paylaşımlarımızdan güncel olarak haberdar olmak için linke tıklayarak WhatsApp hattımıza abone olabilirsiniz; https://bit.ly/2xHiHzN
Soru:
Hasetçi ve insanların gizliliklerini araştıran insanlara karşı tavrımız nasıl olmalı? Bir de söz verip de tutmamak ile alakalı nasihat eder misiniz?
Cevap:
İster haset ister başka bir şey olsun fark etmez. Bütün kötü ahlak sahibi olan insanlara karşı takınmamız tavır onlara nasihat etmemizdir. Onlara Allah’ın kitabını Resulü’nün sünneti ve yaptığı kötülüğün karşılığını kıyamet gününde göreceklerine dair hatırlatmaktır.
Eğer anlamıyorlarsa, nasihat ettiğimiz zaman anlamıyorlarsa bu sefer onları daha hayırlı insanlara yönlendirmektir. Onların nasihatlerinden de anlamıyorlarsa bu sefer bakmaktır.
Bu adam bu kötülüğü ile beraber müslümanlara zarar veriyor mu? Yoksa biz bu kötülüğü onun nefsinde tutup onu kontrol altında tutabiliyor muyuz?
Eğer kötülüğü kendinde kalıyor ve biz onu kontrol edebiliyorsak, onu müslümanların arasında barındırmakta hiçbir beis yoktur. Fakat kötülüğü başkalarına zarar veriyor ve kendini ıslah etmiyorsa onun hakkını gözettiğimizde başka müslümanın hakkı gözetmeme söz konusu oluyorsa o zaman müslümanların onunla ilişkilerini kesmeleri lazım. Umulur ki bu suretle kendini düzeltmiş olur.
Üzerimizde var olan kötü ahlaklar yaşadığımız toplumdan aldığımız terbiyenin eseridir. Toplumda bir rekabet duygusu var ve bu duygu ister istemez insanı kıskançlığa, hasede sevk etmiş oluyor.
Bu nedenle ahlaki sıkıntılarla karşılaşıldığında hatanın kaynağı tespit edilebilirse ve o kaynak o kişinin hayatından çıkarılırsa kardeşimize yapabileceğimiz en büyük iyilik budur.
Toplum olarak biraz da bizlerde neme lazımcılık var. Yani iyiliği emretmek kötülüğü nehyetmek toplumda çok yerleşmemiş.
Allah Rasulü (sav) bananecilik anlayışı kaldırmış nasihat toplumu oluşturmaya çalışmıştır:
Numan b. Beşir’den şöyle nakledilmiştir:
Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Allah’ın (cc) sınırlarını gözetenlerle çiğneyenler bir geminin kısımlarını kura ile aralarında pay eden ve kurada bir bölümüne geminin üst kısmı, diğer bölümüne de geminin alt kısmı düşen kişilere benzerler. Geminin altındakiler su alacakları zaman yukarıdakilere uğrayıp suyu oradan temin etmektedirler. Bir ara alttakiler: ‘Biz suyun kendi payımıza düşen kısmını geminin altını delerek temin etsek de yukarıdakilere hiçbir sıkıntı vermesek olmaz mı?’ diye sordular.” Peygamber (sav): “Üsttekiler, alttakilerin böyle yapmasına ses çıkarmazlarsa gemidekilerin hepsi ölür. Onların ellerini tutar (ve böyle yapmalarına engel olurlarsa) kendileri de onlar da kurtulur.” dedi. (Buhari)
Küfrün Karanlıklarından, Vahyin Aydınlığına…