Tebliğde ölçü nedir? Halis Hoca (Ebu Hanzala)
Diğer sosyal medya hesaplarımızdan yayınlamadığımız özel paylaşımlarımızdan güncel olarak haberdar olmak için linke tıklayarak WhatsApp hattımıza abone olabilirsiniz; https://bit.ly/2xHiHzN
Soru:
Tebliğ’de ölçü nedir? Anne babasına bağırıp çağırıp hakaret edip siz kafirsiniz sizinle konuşmayacağım deyip onlara maddi anlamda yardımı kesebilir mi?
Cevap:
Bu soruya bir soru sorarak cevap vereyim inşallah.
İnsan inandıklarını dayatabilir mi?
Bakara suresi 256. Ayeti kerimeyi herkes biliyordur diye tahmin ediyorum peki ne için indiğini bilen var mı?
Bakara suresi 256. ayetin nüzul sebebi:
Medine’de Müslüman olmadan önce ensardan çocukları olmayan kadınlar Allah’a (cc) şöyle adak adarlardı, derlerdi ki: ‘Çocuğum olursa muhakkak ben bunu Yahudilere vereceğim.’ Onlar kitap ehli onlar daha iyi ilgileniyorlar diye. Tabi bazıları çocuklarını verdiler, adaklarını yerine getirdiler. İslam geldikten sonra Allah Resulü (cc) Bedir’den hemen sonra Nadiroğullarını Medine’den sürdüğünde, geldiler: ‘Ey Allah’ın Resulü bizim Yahudilerin yanında kalan çocuklarınmız var, onları alalım’ dediler. Hani zorla alalım dediler. Çocuklar da gelmek istemiyorlar. Artık Yahudileri sevmişler onlarla beraber kalmak istiyorlar.
Allah (cc) dedi ki:
“Dinde zorlama yoktur. Rüşd/Hak, batıldan (kesin bir biçimde) ayrılmıştır...” (2/Bakara, 256)
Hiç kimse de, hiç kimseyi hakka zorlayamaz böyle bir hakka sahip değildir. Zorlanarak kabul edilen şeyin adı da din değildir zaten. Yani para korkusuyla, nafaka korkusuyla, beni evden kovar korkusuyla kabul edilen İslam bunun adı da İslam değildir. Onun için hiç kimse hiç kimseye kendi dinini kendi inancını dayatamaz. Böyle bir hakkı yoktur.
De ki: ‘Hak Rabbinizden gelendir. Dileyen iman etsin, dileyen kâfir olsun’... ”(18/Kehf, 29)
Herkesin istediği dini seçme özgürlüğü vardır. Aynı zamanda buna bağlı olarak cenneti ve cehennemi seçme özgürlüğü vardır. Yani dileyen cehennemi seçer dileyen cenneti seçer biz kimseye karışamayız. Dayatma yapamayız kimseye. Lakin herkesin yaptığı seçime göre İslam bir hukuk belirlemiştir. Yani senin oğlun olsa bile, senin kardeşin olsa bile, senin amcan olsa bile eğer ben cehennemi seçiyorum, ben tağuta kulluğu seçiyorum, ben rüşt yolunu, la ilahe illallah yolunu tercih etmiyorum diyorsa soruyu bundan sonra sormamız lazım. Tercihi bu olanlara karşı biz ne yapabiliriz dememiz lazım.
Abimiz bunun bir kısmını sormuş anne babasına bağırıp çağırıp, hakaret edip sizinle konuşmayacağım siz işte Müslüman değilsiniz deyip onlara maddi anlamda yardımı kesebilir mi?
Hayır böyle bir şey yapamaz. Yani kardeşlerim daha önce defalarca bu konuyla alakalı konuştum hatta bununla ilgili özel bir ders de yaptım.
Anne baba hakkı nedir?
Anne babaya karşı Müslüman evlatlar nasıl davranmalıdır?
Bu sorularla ilgili yapılan dersler için aşağıdaki linklere tıklayabilirsiniz:
https://youtu.be/nKqLNuDZIEE
https://www.youtube.com/watch?v=ZZX9y...
Öz olarak ne anlattık, dedik ki bu dinin sahibi Allah’tır (cc) ve bu dinin sahibi olan Allah (cc) bize diyor ki anne babanız kafir de olsa, put yapıcısı da olsa, insanları şirke davet eden tağutlar bile olsa, onlarla iyi geçineceksiniz, onlara of demeyeceksiniz, onlara bağırıp çağırmayacaksınız, rahmet kanatlarını onlara gereceksiniz diyor Allah (cc).
Senin rabbin sadece Allah’a (cc) ibadet etmenize hükmetti, anne baba ya da iyi davranmak, anne baba Müslüman, kafir, tağut, Budist, putperest, fark etmez bütün anne babalara iyi davranacaksınız.
Rabbin, kendisinden başkasına ibadet etmemeniz ve anne babaya iyilik etmenizin (gerekliliğine) hükmetti. Onlardan biri ya da her ikisi senin yanında yaşlanırsa, onlara “öf” bile deme! Onları azarlama ve onlara değerli bir söz söyle. Merhamet duygusuyla onlara karşı mütevazı ol. (Onları sevgi ve merhamet kanatlarının altına al) ve de ki: “Rabbim beni büyütüp yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet et.... (17/İsrâ, 23-25)
Allah’ın ayetlerde dediği gibi anne ve babandan biri senin yanında yaşlandığında veya her ikisi senin yanında yaşlandığında onlara of bile demeyeceksin. Sıkıldığını belli etmeyeceksin. Sen onlara rahmet kanatlarını gereceksin. Nasıl sen bebekken onlar sana merhamet etti, sen bebekken senin başında bekledi seni büyüttü şimdi sıra onlar da, onları kuşatacaksın ve sürekli diyeceksin ki ya rabbi onlar bana merhamet ettikleri gibi sende onlara merhamet et diyeceksin. Onlar için merhamet isteyeceksin.