Bir Müslimin Müşriklerle İlişkisi Nasıl Olmalıdır? Halis Hoca (Ebu Hanzala)
Diğer sosyal medya hesaplarımızdan yayınlamadığımız özel paylaşımlarımızdan güncel olarak haberdar olmak için linke tıklayarak WhatsApp hattımıza abone olabilirsiniz; https://bit.ly/2xHiHzN
Soru:
Bir Müslimin Müşriklerle İlişkisi Nasıl Olmalıdır?
Cevap:
Kardeşlerim bir müslüman ile bir müşriğin arasındaki münasebet her zaman zaruret ilişkisidir. Hiçbir zaman bir müşrik ile bir müslüman iki dost, günümüzdeki tabirle söylendiği gibi iki kanka bu şekilde kendi aralarında bir ilişki kuramazlar.
Allah (cc) müşrikler ile müslümanların arasındaki bütün bağları koparmış. Müminleri birbirlerine dost müşrikleri de birbirlerine dost kılmıştır. Sadece müslüman ile müşriğin arasındaki ilişki şu şekilde olabilir:
Müslüman bir davetçidir. Onları İslam'a davet ediyordur. Ve bundan ötürü de onlarla görüşüyordur. Onlarla bir araya geliyordur eski arkadaşları olsa bile. Bunda hiçbir beis yoktur. Çünkü davet hepimizin üzerindeki bir yükümlülüktür. Veya diyelim ki müşriklerden müslümanlara ait bir faide söz konusudur. Allah'ın helal kıldığı faideler. Ticaret yapmak ve buna benzer şeyler. Müslüman bu tip konulardan ötürü müşrikler ile bir araya gelebilir. Bunda da hiçbir beis yoktur. Olabilir.
Fakat ne sen karşındakini İslam'a davet ediyorsun ne onunla Allah'ın sana mübah kılmış olduğu birşeyin var, sadece dünyalık bir ilişki olarak sürekli bir araya geliyorsun.
Sürekli onunla bir arada bulunuyorsun. Bir müslümanın bir müşrik ile böyle bir ilişkisinin olması söz konusu dahi olamaz.
Niye kardeşlerim?
Çünkü insanoğlu iki türlüdür. Ya etkileyendir yada etkilenendir. Yani sen onlara gidip dinini anlatıp onları etkileyemiyorsan muhakkak bir surette onlar seni etkiliyor demektir. Sen onlardan birşeyleri kapıyorsun. Hiçbir şey olmasa, hiçbir zararı olmasa dahi müşriğe karşı kalbindeki kini kaybetsen müşriğe karşı kalbinde olması gereken öfkeyi kaybetsen, sana kıyamet gününde vebal olarak bu yeterde artar bile.
Sürekli bir arada bulunan insanların birbirlerine sürekli kin beslemeleri mümkün değildir. Oysa bizim müşriklere karşı üzerimize vazife olan, İbrahim'in milletinden bir parçada bizim onlara karşı kalbimizde bir kin ve nefret beslememizdir.
Allah (ac) ayeti kerimede ne demişti kardeşlerim?
Sizin için İbrahim’de ve onunla birlikte olan (müminlerde/resûllerde) güzel bir örneklik vardır. Hani onlar, kavimlerine demişlerdi ki: “Biz, sizden ve Allah’ın dışında ibadet ettiklerinizden berîyiz/uzağız. Sizi tekfir ettik (üzerinde bulunduğunuz yolu ve sizi reddettik). Bizimle sizin aranızda, tek olan Allah’a iman edinceye kadar, ebedî bir düşmanlık ve ebedî bir kin baş göstermiştir.” İbrahim’in babasına söylediği: “Senin için Allah’tan bağışlanma dileyeceğim. (Ama) Allah’a karşı sana hiçbir faydam olmaz.” sözü müstesna. Rabbimiz! Yalnızca sana tevekkül ettik, yalnızca sana yöneldik ve dönüşümüz de yalnızca sanadır. (60/Mümtehine, 4)
Bu düşmanlığın sebebi nedir?
Allah'tan başkasına kulluk etmeleridir. Bu düşmanlık ne zaman son bulur? Sadece tek olan Allah'a iman ettikleri zaman son bulur. Şimdi sen sürekli beraber olduğun, ava gittiğin, sohbet ettiğin akşam oturup beraber çay partileri yapmış olduğun bir adama karşı nasıl bu kini kalbinde besleyeceksin? Hele bu soruyu soran bacımız için söylüyorum.
Hristiyanlar İsa Allah'ın oğludur dediklerinde Allah (ac) dedi ki:
Neredeyse o (sözün dehşetinden) gökler yarılacak, yer parçalanacak ve dağlar yerle bir olacaktı. (19/Meryem, 90)
Yeryüzü neredeyse ayrı ayrı olacak dedi Allah (ac).
Niye?
Allah'ın yaratmış olduğu kainat Allah'a naks, eksiklik izafe edildiğinde buna tahammül edemiyor. Senin arkadaşlık yapacağın bu insanlar bütün yeryüzündeki hristiyanları toplasan, Allah'a izafe ettikleri eksiklikleri de bir araya toplasan bu adamların bir Risale-i Kudsiye dersinde Allah'a izafe ettikleri eksiklik kadarını Allah'a izafe etmemişlerdir. Yani bu adamların oturması, kalkması, konuşması adam yerinden kalkarken himmet ya şeyh diyor. Himmet ya şeyh diyor. Yahu Kayyum olan Allah semada. Er-Rakıb olan Allah seni gözetliyor. Alim olan Allah senden haberdar. Kadir olan Allah sana himmet edebilecekken sen niye her seferinde Allah yokmuş gibi Allah'ın gücü buna yetmezmiş gibi her seferinde, yatağında, yatağından kalktığında, bulunmuş olduğun her yerde yerinden kalktığında himmet ya şeyh diyorsun.
Küfrün Karanlıklarından, Vahyin Aydınlığına…