Daru’l küfürde kafirleri aldatmanın hükmü nedir? Halis Hoca (Ebu Hanzala)
Diğer sosyal medya hesaplarımızdan yayınlamadığımız özel paylaşımlarımızdan güncel olarak haberdar olmak için linke tıklayarak WhatsApp hattımıza abone olabilirsiniz; https://bit.ly/2xHiHzN
Soru:
Daru’l küfürde kafirleri aldatmanın hükmü nedir?
Cevap:
Şimdi kardeşler normalde aslolan kafirlerin malı ve canı helaldir.
Yani İslam'ın hükümlerine göre kafirlerin can, mal ve namus emniyeti İslam'da yoktur.
Niye?
Haram aylar çıktığında, müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün. Onları yakalayın, onları kuşatın ve her gözetleme yerine onlar için oturup (onları gözetleyin). Şayet (şirkten) tevbe eder, namazı dosdoğru kılar ve zekâtı verirlerse yollarını açın/onları serbest bırakın. Şüphesiz Allah, (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’dir. (9/Tevbe, 5)
Biz buradan anlıyoruz ki kafirin koruması yoktur.
kafirin tek koruması şirkten tevbe edip İslam'a girmesidir.
Peygamber'de (sav) Enes'in (rh) hadisinde öyle söylüyor.
"Kim Lailaheillaallah der ve Allah'ın dışında ibadet edilenleri de inkar ederse malı ve kanı haram olur. Hesabı Allah'a aittir."
Fakat bununla beraber bir kafirin malını ve canını İslam dışında koruma altına alan şeyler var.
Bunlardan bir tanesi ahiddir. Yani müslümanlar herhangi bir kavim ile anlaşma yaparlarsa
anlaşma süresi bitene kadar onların malları ve canları emanette ve selamettedir.
İki: Eman.
İster müslümanların emirleri eman versin.
İster müslümanlardan sıradan biri eman versin farketmez.
"Müslümanların kanları eşittir ve onların en basitinin vermiş olduğu eman bütün müslümanları bağlar." diyor Resûlullah (sav). Mekke'nin fethinde kadınların vermiş olduğu emanları bile Peygamberimiz (sav) eman olarak kabul etti. Yani siz savaştan ne anlarsınız, siz savaş hukukunu bilmezsiniz demedi. Kadınların emanını dahi Peygamberimiz savaş ehli olmamasına rağmen kabul etti.
Eman iki kısma ayrılır:
1.Şeri eman vardır.
2.Örfi eman vardır.
Şeri eman, senin herhangi bir kafiri karşına alıp "Sen benden emniyettesin
rahat olabilirsin, istediğin gibi hareket edebilirsin." diye ona eman vermendir.
Örfi eman ise herhangi bir kafire örfen eman kabul edilen bir diyaloğa girersen
sen ona söz ile eman vermesen bile örfen sen ona eman vermiş olarak kabul edilirsin.
Bunun delili şu:
Muğire İbni Şube müslüman olacağı zaman yolculuk yapıyor.
Muğire İbni Şube iki arkadaşını öldürüyor. Arkadaşlarının mallarını alıyor.
Medine'ye geliyor. Ey Allah'ın Resûlü ben müslüman oldum diyor. İki tane müşrikle beraberdim.
Onları da öldürdüm diyor. Onların mallarını da aldım, getirdim.
Peygamberimiz "İslam'ına gelince İslam'ını kabul ederiz ama getirmiş olduğun mallara gelince biz bu malları kabul etmeyiz. Çünkü bunlar aldatma malıdır." (Buhari)
Muğire İbni Şube müşrik. İki arkadaşı da müşrik.
Müşrik müşriğin malını almış. Ne var bunda? Koruması olmayan koruması olmayanın malını almış.
İslam alimleri demişler ki:
"Çünkü örfte biri biri ile yolculuk yapıyorsa ona eman vermiş demektir. Hiç kimse güvenmediği insan ile yolculuğa çıkmaz. Bir insan bir insan ile yolculuğa çıkmış, komşuluk yapmış
ticaret yapmışsa demek ki ona güveniyor ve onunla böyle bir ilişki içerisine girmiş." diyorlar.
Ve fıkıhta da şöyle bir kaide var:
"Örf ile sabit olan şey şeriat ile sabit olmuş gibidir.
" Ne zamana kadar?
"Şeriata muhalefet etmediği müddetçe örf ile sabit olan şeriat ile sabit olmuştur."
Ömer (ra) diyor ki:
"Sen bir kafire gel buraya seni öldüreyim desen. O da bundan gel sana eman verdim anlasa.
Sen onu öldüremezsin. Çünkü eman senin söylediğin değil karşı tarafın anladığıdır." diyor.
Hele kardeşler biz şuan savaşmıyoruz bile yani. Bir savaş hukuku yok ortada.
Müslümanlar davet yapıyorlar. Daha fazla İslam ahlakını ön plana sürmeleri gerekir.
Davet esnasında bırakın kafirlerin mallarını almayı kafirlere mal vermeye teşvik ediyor Allah.
Ona olan sevgilerine/iştahlarına rağmen yemeği, miskine/ihtiyaç sahibi yoksula, yetime ve esire yedirirler. (76/İnsân, 8)
Esir kimdir? Düşünün yani. Kafir bir esir var, yetim bir kafir var veya miskin biri var.
Allah Peygambere diyor ki, "Ve sakın isteyeni azarlayıp tersleme!" (93/Duhâ, 10)
Küfrün Karanlıklarından, Vahyin Aydınlığına…