Türkiye’de Cuma namazı kılınır mı? Halis Hoca (Ebu Hanzala)

3264

2020-02-29

Kategori :

Açıklama :

Türkiye’de Cuma namazı kılınır mı? fıkıh sorusuna Halis Hoca (Ebu Hanzala) cevap veriyor.

Diğer sosyal medya hesaplarımızdan yayınlamadığımız özel paylaşımlarımızdan güncel olarak haberdar olmak için linke tıklayarak WhatsApp hattımıza abone olabilirsiniz; https://bit.ly/2xHiHzN

Soru:
Hocam! Cuma konusunda kafam çok karışıyor. Bazı hocalar darul harpte müslümanlar kendi aralarında namaz kılarlar, bazıları ise terk ederler diyor. Bu konunun neticesi nedir? Türkiye’de Cuma namazı kılınır mı?

Cevap:
Bazı konular vardır. Bu konular içtihadi konulardır. Bu konularda ihtilaf caizdir ve hiçbir ihtilafın müslümanların arasında olmamasını beklemek bu da beyhude bir beklenti olmuş olur.

İmam Malik’in döneminde halife İmam Malik’e bir haber gönderiyor. İmam Malik’e diyor ki: ‘Ben senin muvatta kitabını kanun kitabı yapmak istiyorum. Ta ki amel konusunda kimse ihtilafa düşmesin. Senin bu kitabını amel kitabı olarak kabul edelim.

İmam Malik de halifeye diyor ki: ‘Ey halife Peygamber’in sahabesi bile ihtilaf etmişken insanları tek bir görüş tek bir düşünce altında toplamayı istemek pek mantıklı, pek makul bir görüş değildir.

Peygamberin sahabesi bile kendi aralarında ihtilaf etmiştir. Doğal olarak da müslümanların kendi aralarında ihtilaf etmeleri caizdir.

Cuma namazı meselesi bu konu tevhid ehli olan ilim talebeleri arasında ihtilaf edilen konulardan bir tanesidir.

Kimisine göre şartlar yerine gelmiştir. Cuma namazı kılınması gerekir. Veya hiçbir şarta ihtiyaç yoktur. Cuma her şart ve ortamda kılınır.

Kimisine göre ise benim de söyleyeceğim zaten, Cuma Peygamberimize (sav) Mekke’de iken farz kılındı. Peygamberimiz (sav) Mekke’de yıllarca kalmasına rağmen Cuma namazını kılmadı. Medine’ye hicret edip kendini güvende ve emniyette hissetmiş olduğu topraklara ulaştıktan sonra ilk olarak Peygamber (as) Ranura vadisinde Cuma namazı kıldı. Ondan önce de Medine’de ki ashabına mektup yazdı. Onlar orada Cuma namazı kıldılar.

Bu rivayetlerden ötürü, bu rivayeti esas alanlar -ben de bunlardan bir tanesiyim- Cuma namazını bu tip ortamlarda kılınmaması gerektiğini, müslümanların çok fazla oldukları ve kendilerini emniyette hissettikleri yerlerde kılmalarını söylüyorlar.

Bazı kardeşlerimiz diyorlar ki: Cuma namazının ilk durumu böyle olabilir. Fakat daha sonra Allah (cc) ayetle Cuma’yı işiten Cuma’ya koşsun dedi. Bundan dolayı da her cuma vakti Cuma namazının kılınması gereklidir diyorlar.

Burada benim kanaatim bir içtihad hatası var. Çünkü Cuma ayetinin Cuma namazı ile hiçbir alakası yoktur. Cuma ayeti Cuma namazını farz kılan bir ayet değil. Cuma ayeti Cuma vakti alışverişi haram kılan bir ayettir.

İmam Müslim Enes’ten (r.a) Cuma ayetinin niye indirildiği ile ilgili bize bir kıssa anlatıyor. Peygamberimiz bir gün hutbe verirken Şam’dan bir kervan geliyor. İnsanlar kervanın geldiğini duyunca Peygamber’i (sav) orta yerde bırakıyorlar. Ondan sonra kervanın peşinde koşuyorlar. Allah (cc) de ayeti kerime indiriyor. Diyor ki:

Ey iman edenler! Cuma günü namaz için (ezan okunup) çağrıda bulunulduğunda, Allah’ı zikretmeye (namaza) koşun ve alışverişi bırakın. Şayet bilirseniz bu, sizin için en hayırlı olandır. (62/Cuma, 9)

Namaz bittiğinde yeryüzünde yayılın/dağılın. Allah’ın lütuf ve ihsanından arayın. Allah’ı çokça zikredin ki, kurtuluşa eresiniz. (62/Cuma, 10)

Onlar, bir eğlence ya da ticaret gördüklerinde, seni ayakta (öylece) terk edip ona yöneldiler. De ki: “Allah’ın yanında olan (nimetler) ticaretten ve eğlenceden daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.” (62/Cuma, 11)

Bu ayet Cuma’yı farz kılan bir ayet değildir. Bu ayet farz olan Cuma namazı sırasında bazılarının alışveriş yapmasını yasaklayan bir ayeti kerimedir. Doğal olarak bu konuda ayet var. Her ezan işitildiğinde insanlar Cuma için koşmalı mıdır?

Bu bir içtihad hatasıdır. Allah (cc) hepimizi bağışlasın.

Küfrün Karanlıklarından, Vahyin Aydınlığına…

Yorum yapabilmek için üye olmalısınız.