İki secde arasında eller kaldırılır mı? fıkıh sorusuna Halis Hoca (Ebu Hanzala) cevap veriyor.
Diğer sosyal medya hesaplarımızdan yayınlamadığımız özel paylaşımlarımızdan güncel olarak haberdar olmak için linke tıklayarak WhatsApp hattımıza abone olabilirsiniz; https://bit.ly/2xHiHzN
Soru:
“Selamun Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakatuhu. İki secde arasında el kaldırma ile ilgili bizleri bilgilendirir misiniz? Hocam!”
Cevap:
İmam Buhari ve Müslim’in Abdullah ibni Ömer’den naklettiği bir hadiste Abdullah ibni Ömer diyor ki: “Peygamberimiz namaza durduğunda ellerini kaldırırdı. Rükuya gittiğinde ellerini kaldırırdı. Rükudan kalktığında ellerini kaldırırdı. Bir rivayette diyor ki 2. rekattan 3. rekata gittiğinde ellerini kaldırırdı. Allah Resulü secdede iken böyle bir şey yapmazdı.
Bu hadisten anlaşılan şey Peygamberimizin (sav) hadiste geçtiği üzere 4 yerde elini kaldırdığı iki secde arasında ellerini kaldırmadığıdır.
Fakat Peygamber’in (sav) namazını bize aktaran Malik ibni Huveyris, Vail ibni Hucur gibi sahabaler Peygamber (sav) namazda her eğilip kalkmada elleriniz kaldırdığını söylüyorlar.
Demek ki bir sahabe Peygamber (sav) elini kaldırmazdı diyor. Başka bir grup sahabe ise Peygamber (sav) namazda ellerini kaldırırdı diyor.
Ne yapacağız peki?
Önce Peygamberimizin (sav) bu konuda hangisini daha yaygın olarak yaptığına bakacağız. Bunlardan yaygın olan Peygamber’in (sav) dört yerde elini kaldırdığı, dört yerin dışında elini kaldırmadığıdır. Yani yaygın sünneti budur Peygamber’in (as):
1. Namaza başlamadan önce
2. Rükuya giderken
3. Rükudan kalkarkern
4. 2. rekattan 3. rekata kalkerken
Buralar müekked sünnettir. Peygamberimizin (sav) el kaldırdığına dair. Bunun dışında iki secde arası, secdeye giderken, secdeden kalkarken meselesi ise bu peygamberimizin sünnetinde sabit olmuştur. Fakat yaygın sünnetlerinden değildir. Sürekliliği olmadığı için bütün sahabeler bize bunu nakletmemişlerdir.
Sayılı bir kaç sahabe bize bunu nakletmiştir. Çok nadiren yapacağız bu sünneti nadiren yerine getireceğiz.
Küfrün Karanlıklarından, Vahyin Aydınlığına…