Cahiliyeden kalan borçlar hakkında neler tavsiye edersiniz? fıkıh sorusuna Halis Hoca (Ebu Hanzala) cevap veriyor.
Diğer sosyal medya hesaplarımızdan yayınlamadığımız özel paylaşımlarımızdan güncel olarak haberdar olmak için linke tıklayarak WhatsApp hattımıza abone olabilirsiniz; https://bit.ly/2xHiHzN
Soru:
“Hocam! Tevhid ile yeni tanıştım. Cahiliyeden yeni kurtuluyorum. Cahiliyeden kalma borçlarım var. Yaptığım ticareti batırdım bana ne tavsiye edersiniz? Allah razı olsun.”
Cevap:
Kardeşlerim! Bir insanın ticareti iyi gitmemişse, para batırmışsa, insanlara borcu kalmışsa ve müslümanın kesinlikle niyeti bu değilse, yani hiçbir surette insanlara borç ile zarar vermemek istiyorsa şunu bilmemiz gereklidir.
Peygamber (as) Buhari’nin rivayet ettiği bir hadiste diyor ki: “Kim insanların mallarını onlara geri çevirmek niyeti ile almışsa mutlaka Allah borcu onların yerine ödeyecektir. Kim de insanların mallarını telef etmek için aldıysa, Allah onların mallarını telef edecektir.
Eğer senin gayen gerçekten ticaret yapıp rızık kazanmak idiyse, bunun için yola çıktın ama olmadı.
“De ki: ‘Şüphesiz ki Rabbim, rızkı dilediğine genişletir, (dilediğine) daraltır. Fakat insanların çoğu bilmezler.’ ” (34/Sebe’ 36)
Sana da Allah rızkını daralttı, işler yolunda gitmedi, iflas ettiysen hiç endişe etme Allah bir şekilde o borcu sana ödeyecektir. Yeter ki senin niyetin o borcu ödemek olsun. Bu peygamberimizin insanlara vaadidir.
Para batırmak, ticaretin kötü gitmesi asla bir ayıp değildir. Bu toplumda insanlar cahiliyenin değer yargıları ile olayları değerlendirdikleri için eğer Allah muhafaza işiniz kötü gider düşerseniz, her geçen size bir tekme vurur ama bu böyle değildir. Bir insan ticaret yapabilir, para batırabilir. Bu tamamen Allah’ın takdiri ile olan bir şeydir.
Allah Resulü’nün en seçkin sahabelerinden ve alimlerin öncüsü olan Muaz ibni Cebel (r.a) yaptığı ticareti batırdığından dolayı Allah Resulü onun bütün mallarına el koymuştur ve el koyduğu bütün malları da dağıtmıştır. Yani haczetmiştir onun mallarını. O malları götürmüştür borç sahiplerine dağıtmıştır.
Lakin benim tavsiyem bu kardeşime Hısnul Müslim’i aç. Orada Peygamber’in (sav) borçlu olan insanlara yapın dediği bir dua var. O duayı ezberle. Sürekli bir şekilde o duayı yap.
Bir gün Allah Resulü (sav) mescidin dışına çıktı. Baktı ki genç sahabelerden bir tanesi dertli, böyle perişan bir vaziyette oturuyor. “Neyin var?” dedi “Hayırdır.” “Ey Allah’ın Resulü ticaret yaptım batırdım. Borçlular da benden borçlarını istiyor. Ne yapacağımı bilmiyorum.” “Sana bir dua öğreteceğim. Bu duayı yap. Allah senin borçlarını ödesin.”
Borcun ödenmesi için yapılan dua - Borçlu kimselerin yapacağı dua - Borcu ödemek için yapılan dua:
"Allahım! Helâl rızkınla yetinmeyi ve haramından uzak durmayı bana nasip eyle. Beni başkalarına muhtaç kılmayıp lütfunla zengin kıl.” (Tirmizi)
Sahabe diyor ki: “Ben o duayı yaptıktan sonra gerçekten Allah benim bütün borçlarımı ödedi. Ticaretimi temize çıkardım. O borçluların yapacağı duayı ezberleyin ve o duayı fırsat buldukça sürekli bir şekilde okuyun.
Son bir şey olarak, Bizim işlerimizin yolunda gitmemesin, borçlarımızı ödeyemeyişimizin, hayatta umduklarını bulamayaşımızın bir çok sebebi bizim kendi ellerimizle kazandığımız günahlarımızdır. Çünkü günahların hem dünyada bir karşılığı vardır. Hem de ahirette bir karşılığı vardır.
Dünyadaki karşılığı insanın umduğu şeyleri elde edememesi, elinde olan güzellikleri de kaybetmesidir. Eğer bizim başımıza bir musibet gelmiş ve bunun sebebi bizim günahımızsa bol bol Allah’a istiğfar edeceğiz. Çünkü biz Allah’a istiğfar ettikçe Allah amel defterlerimizden günahı silecek. Allah günahı sildikçe, günahın sebebiyet verdiği marazlar hayatımızdan sökülüp atılacak Allah’ın izniyle. Bu kardeş yolda yürürken, otururken, yan yatarken sürekli de ki:
“Estağfirullah ve eutubu ileyh”
Küfrün Karanlıklarından, Vahyin Aydınlığına…