Günümüz şartlarında ilim mi talep etmeliyiz, hizmet ehli mi olmalıyız? Halis Hoca (Ebu Hanzala)

918

2020-03-02

Kategori :

Açıklama :

Günümüz şartlarında ilim mi talep etmeliyiz, hizmet ehli mi olmalıyız? Halis Hoca (Ebu Hanzala)

Diğer sosyal medya hesaplarımızdan yayınlamadığımız özel paylaşımlarımızdan güncel olarak haberdar olmak için linke tıklayarak WhatsApp hattımıza abone olabilirsiniz; https://bit.ly/2xHiHzN

Soru:
"Bir genç cemaate hizmeti ve ilim elde etmeyi birarada yapamıyor zorlanıyorsa o gence tavsiyeniz cemaate hizmet etmesi mi yoksa ilim talep etmesi midir? (Ben cemaate hizmet eden bir gencim)"

Cevap:
Allah (cc) İslam'a ve müslümanlara hizmet eden gençlerimizin sayısını arttırsın. Çünkü gerçekten bu çağda bir insanın kendisini davasına adaması, evlenmeyi, okulu, rızık elde etmeyi ertelemesi sadece ve sadece İslam'ın maslahatı için koşturuyor olması bu gerçekten büyük bir şeref madalyasıdır. Allah (cc) böyle gençlerimizin sayısını çoğaltsın. Ben hepsinin alnından öpüyorum. Ben onlara baktığım zaman Allah Resulü'nün (sav) Mescidi Nebevi'de arka odalarda her şeyiyle kendisinin ilgilendiği o temiz gençler gibi görüyorum onları. Çünkü nasıl ki onlar evi yurdu terk edip Allah Resulü’ne geldiler. Onun yanında yetişen onun hizmetini gören gençler oldular. Bugün de bazı gençler kendilerini hizmete adıyorlar. Allah (cc) onların sayısını arttırsın.

Bir kardeşimiz hem ilim talep etmek istiyor hem de İslam’a hizmet etmek istiyorsa bunu içinde bulunduğu cemaatin hocalarına söylemesi lazım. Ben hem hizmet etmek istiyorum, hem ilim öğrenmek istiyorum. Fakat ikisini birarada götürmem mümkün olmuyor demesi lazım.

Eğer gerçekten onun ilme bir eğilimi var varsa ilim öğrenip insanlara faydalı olacağı gözlemleniyorsa, gerekirse sadece ilim öğrettirilir. Bunun yerine başka birisi İslam dinine hizmet ettirilir. Yani fayda İslam’ın ve müslümanların maslahatı neredeyse biz oradayız kardeşler.

Şahısların menfaati ve maslahatının hiçbir önemi yoktur. İslam davası o kadar değerli ve büyüktür ki her şey İslam davası yanında küçük ve değersizdir. Değerli olan, büyük olan, düşünülmesi gereken İslam davasıdır. Bu hepimizi için geçerlidir. Bakarız bizim İslam’a nerede daha çok faydamız varsa orada istihdam edilmeyi isteriz ve büyüklerimiz hocalarımız bizi orada istihdam eder orada bize vazife verirler.

Kendini bir odaya kapatıp veya bir medreseye kapatıp ben ilim okuyorum demek bu kesinlikle doğru bir şey değildir. Hayattan kopuk, insanlardan kopuk, davadan ve hizmetten kopuk sorunlu insanlar yetiştirirsiniz sadece.

Bugün birçok insan hocalardan niye şikayetçidir. Çünkü hoca psikolojik bir vaka olarak yetiştirilmiştir. Yani bir medreseye kapatılmıştır. Toplumdan, dünyadan, insanlardan haberi yok.

Adam diyor ki: ‘Ben Beyazıt’ta çalışıyorum, Laleli’de çalışıyorum’ diyor. ‘Bizim etrafımızda çok fazla haram var ben ne yapmam lazım’ diyor.

‘Ne yapacaksın diyor. “Erkeklere söyle gözünü haramdan kıssınlar”. Diyor.

Git Laleli'ye bakalım, kıs gözünü haramdan. Adam gitmediği için oraya, hayatı bilmediği için, ticareti bilmediği için zannediyor ki adama ayet okuduğu zaman bütün sorunlar kendiliğinden çözülecek.

Hayatın içinde olmayan insanların hayatın içinde olan insanlara verebilecek bir şeyleri yoktur.

Onun için müslümanların kurduğu medreselerdeki öğrenciler hem hizmet etmeleri lazım, hayatı tanımaları lazım, hem de bir taraftan dinlerini öğrenmeleri, ilimlerini öğrenmeleri lazım.

Eğer sen de zaten böyle bir potansiyel varsa, aklı başında toplumu tanıyan insanların olduğu bir medresede okuyorsan, zaten senin mutlaka gününün bir vaktini hizmete ayırman gerekir.

Örneğin: Bir adamın vaktini 10 parça olarak bölersek, 3’ünü veya 4’ünü hizmete verir, 6’sını 7’sini ilme verir. Ama bunu birilerinin gözetiminde birilerinin kontrolünde yapmış olur. Bunu mutlaka kardeşimizin başındaki insanlarla görüşmesi gerekir.

Küfrün Karanlıklarından, Vahyin Aydınlığına…

Yorumlar

Yorum yapabilmek için üye olmalısınız.